Ticari Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk

I. GİRİŞ

Yeni bir yıla geçiş yapmadan önce kanun koyucu 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmek üzere yeni yasal düzenlemeleri hayata geçirmektedir. Söz konusu gelişmelerden biri de 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’dur.

Anılan Kanunun amacı; “abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek” olarak belirtilmiştir. Her ne kadar kanun koyucu Kanun’un amacını bu çerçevede belirlemiş ise de işbu Kanun m.20’de yazıda değineceğimiz bazı ticari davalarda arabuluculuk hususu hüküm altına alınmıştır.

II. TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK ŞARTI

Kanun koyucu işbu yazının konusunu oluşturan Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun m.20 hükmü ticari davalar için bazı hallerde dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesi aşağıdaki gibidir;

MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.

Bahse konu düzenleme ile birlikte, Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari dava olarak nitelendirebileceğimiz davalarda belirli bir miktar alacağın ödenmesi veya tazminat talebi mevcut ise, arabuluculuk müessesine başvurma zorunlu hale getirilmiştir.

III. DEĞERLENDİRME

Kanun koyucunun yukarıda belirtmiş olduğumuz düzenlemesiyle, öncesinde iş hukukuna dair uyuşmazlıklar yönünden uygulanması zorunlu hale getirilmiş olan arabuluculuk müessesinin, konusu bir miktar paranın ödenmesi ve tazminat talebi içeren ticari davalar için de zorunlu olduğu kabul edilmiştir.

Uygulama 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe gireceği için henüz uygulamadaki sorun ve faydalar tespit edilemiyorsa da arabuluculuk müessesinin özellikle ticari davalarda dava şartı olarak kabul edilmesinin mevcut duruma oldukça faydalı olacağı kanaatini taşımaktayız.

Zira ticari davalarda tarafların her biri için esas olan uyuşmazlığın bir an önce nihayete erdirilmesi olup arabulucu marifeti ile kısa sürede ki bu süre 6 + 2 hafta olmak üzere en fazla 8 hafta içinde çözülebilecektir.

Ayrıca belirtmek isteriz ki, söz konusu uygulama; arabuluculuğun dava şartı olduğu bir diğer dava türü olan iş davalarına nazaran tarafların daha çok rağbet göstereceği (burada kastedilen uyuşmazlığın arabuluculuk safhasında çözüme ulaşmasıdır) söylenebilecektir. Çünkü mevcut uygulamada; iş davalarındaki işçi lehine olan yerleşik uygulamasında işbu davaların işçi tarafı davayı arabuluculuk aşamasında işveren ile uzlaşma yoluna gitmek yerine mahkemeye taşıma eğilimi göstermekte olup ticari davalarda mahkeme sürecinde geçen her bir gün maddi kayıp olarak değerlendirilmektedir.

Dolayısıyla özellikle ticari iş ve/veya ticari hayatın aktörlerinin taraf olduğu uyuşmazlıkların kısa sürede tarafları tatmin edecek şekilde çözüme kavuşturulması ve bu çözümün arabuluculuk marifetiyle kanun koyucu tarafından dava şartı olarak zorunlu hale getirilmesi faydalı olacağını düşündüğümüz bir yasal düzenlemedir.